29- Mi‘râclama-Tevhîdler-Kırklar Semâhı Hizmeti
29- Mi‘râclama-Tevhîdler-Kırklar Semâhı Hizmeti:
DAYANAĞI:
İsrâ 1; Necm 5-18. (Ek:27); Hz. Muhammed’in Mi‘râc’a gitmesi, dönüşünde Kırklar’a uğraması ve Kırklar’la birlikte olması.
TARİHÇESİ:
Mi‘râc’dan dönen Hz. Muhammed’in Kırklar’a uğradığı, Engür’ü içip mest olduğu ve Kırklarla birlikte semâh yaptığına inanılmakta ve bu olay hizmetin başlangıcı olarak kabûl edilmektedir. O nedenle, bu üç hizmet (Mi‘râclama, Tevhîdler ve Kırklar Semâhı) bir hizmet gibi, ara vermeden arka arkaya icrâ edilir.
AMAÇ VE ANLAMI:
Birlik ve beraberlik rûhu içinde dönülen semâhla, Tanrı’ya ulaşma amaçlanır. Kişi, kendinden geçerek, huşû ve aşk içinde Tanrı’ya ulaşmayı diler. Haşr 24. âyet mucibince(58)
semâda ve zemînde Allah’ı ananlarla bütünleşerek Allah’ı tesbîh ve senâ etmek sûretiyle kesretten (çokluk) vahdete (birlik), cüzden (parça) külle (bütün) ulaşmak amaçlanır.
İCRÂSI:
Zâkirler üç bölümlü Mi‘râclama’yı okurlar:
Mİ‘RÂCLAMA :
(Üç bölümlü nefes)
1. BÖLÜM:
Geldi Cebrâil buyurdu:
“Yâ Muhammed Mustafâ!
Hakk seni Mi‘râca okudu
Dâvete kâdir Hûdâ.
Evvel emanet budur ki;
Bir ırahber tutasın,
Kadîm erkâna yatasın
Tarîk-i Mustakiyme.”
Muhammed şugûle(59) vardı:
“Yoktur senden bir azîz,
Şimdi senden el tutayım”
Hakk buyurdu “Ve’d duhâ”.
Cebrâil’den etek tuttu
Muhammed belin bağladı.
İki gönül bir ettiler
Yürüdüler Dergâh’a.
Vardı Dergâh kapısına
Gördü bir aslan yatar.
Haykırıben hamle kıldı
Başa koptu bir figân.
Yine Hakk’tan nidâ geldi:
“Korkma Habîb’im” dedi,
Hâtem’in ağzına ver ki
İster senden bir nişâne.”
Hâtemi ağzına verdi
Aslan oldu anda sâkin.
Yol verildi Muhammed’e
Aslan gitti nihâne.
II. BÖLÜM:
Vardı, Hakk’ı tavâf etti
Evveli bunu söyledi:
“Ne yavuz şîr’in varmış
Hayli cevreyledi bize.
Gördü bîçâre dervîşi
Hemen yutmak diledi.
Emmim oğlu Ali olaydı,
Dayanırdı ol şîr’e.
Ey benim sırr-ı devletim
Sana tâbidir Habîb’in.”
Eğildi, eşiğe baş koydu(60)
Kıble-i Kıblegâh’a.
Doksan bin sırr-ı kelâmı
Söyleştiler dostâne.
Tevhîd’i armağan aldı
Yeryüzünde insana.
Secdeye koydu yüzün (60)
Hakk’a kıldı niyâzın.
Hakk verdi bir salkım üzüm:
“Al git Hasan, Hüseyin’e.”
Selmân anda hazır idi
“Şey’en lillah”ın diledi.
Muhammed bir üzüm koydu
Selmân’ın keşküllâhına.
Kalktı ayak üzerine(61)
Ümmetini diledi.
“Mü’mîn kulun yarlığadım”
Dedi anda Kibriyâ.
Eğildi secde eyledi(6
2)
“Hoşkal Sultânım” dedi.
Koyup evine giderken
Yol uğrattı Kırklar’a.
III. BÖLÜM:
Vardı Kırklar Dergâhı’na
Sâkîn oldu oturdu
Cümlesi secde eyledi(63)
Hazret-i Emrullah’a.
Muhammed hub lisâna geldi:
“Size kimler derler” dedi
Kırklardan bir nidâ geldi:
“Bize Kırklar derler” dendi.
“Otuz dokuz varınız
Neden eksik biriniz?”
“Selmân şey’en lillah’a gitti
Ondan eksik birimiz.
Birimize neşter vursan
Kırkından akar kanımız
Birimiz kırk, kırkımız bir
Yok değildir varımız.”
Ol demde Selmân geldi
Hû, dedi içeri girdi
Keşkülün Meydana koydu
Bir üzüm tanesiyle.
Kuduretten bir el geldi
Ezdi engür eyledi
Muhammed hâtemin gördü
Uğradı müşkül hâle.
İçinden biri nûş etti
Cümlesi oldu hayran
Mü’mîn, müslîm üryân-büryân(64)
Hep kalktılar semâha.
Muhammed de bile kalktı
Kırklar ile semâha
Elleri çarpana çalar
Dilleri Hû Allah Allah.
Muhabbetler kadîm oldu
Yol, erkân yerini buldu
Gönderdiler Muhammed’i
Hatırları safâ oldu.
Ali’m geldi, tavâf etti
Mühürün ortaya koydu
“Sen bir sırr-ı sırru’llâhsın
İmâm Aliyyü’l-Murtezâ.
Evvelisin, âhirisin
Zâhirîsin, bâtınısın
Men dahi sana bağlıyam”
Dedi: “Saddaksın yâ Ali”.
Şâh Hatâyî’m vâkıf oldu
Bu sırları söyledi
Hak söze hak dediremedi
Özü çürük ervâha.
Mi‘râclama bitiminde, semâh dönen dervîş ve Beş Bacı dâra dururlar.
Pîr, hizmet duâlarını okur.
Semâhçılar, secde niyâzı yapıp diz üstü otururlar.
(“Ol demde Selmân geldi / Hû, dedi içeri girdi” kısmı söylenince, tüm canlar Hû deyip niyâz alarak selam alırlar. Mi‘râclamada “secde” sözünün geçtiği iki yerde, tüm canlar secdeye inip tekrar kalkarak iki rekât Mi‘râc Namazını kılmış olurlar.)
Semâhçıların semâhları eşliğinde Tevhîdler çekilir.
TEVHÎDLER
(Her nefesin sonunda Semâhçılar üç tur Semâh dönerler)(65)
NEFES - 1:
Diz çökelim zikredelim
Cânı dilden Allah’ı
Yedi ceddin yarlığanır
Anınca illahlahı.
(Tevhîd)
Yeryüzünde biter otlar
Onda olur heybetler
Cehennem kapısın kitler
Anınca illallahı.
(Tevhîd)
Okumuşum dört kitâbı
Âyet âyet, harf be harf
Cümlesinden efdaldır
Anınca illahlahı.
(Tevhîd)
Baş yastığa düşünce
Gelir îmân kastine
Şeytan ona tafar bulmaz
Anınca illallahı.
(Tevhîd)
“Şâh Hatâyî”m yapısına
Durduk Şâh’ın tapısına
Sekiz uçmak kapısına
Yazmışlar illallahı.
(Tevhîd)
TEVHÎD: (Her dörtlükten sonra söylenir) :
Hakk lâ ilâhe illallah
İllallah Şâh illallah
Ali Mürşîd güzel Şâh’ım
Şâh’ım eyvallah, eyvallah
Yâ Allah
Lâ ilâhe illallah.
Semâh (Üç tur):
Muhammed Mustafâ’nındır bu semâh
Aliyyü’l-Murtezâ’nındır bu semâh
Hatîce, Fâtımâ, Hasan, Hüseyn’indir bu semâh.
NEFES - 2:
Mevlam kulunu yarlığar
Cemiyetin hürmetine
Muhammed şefâat eder
Cemiyetin hürmetine.
(Tevhîd)
Mü’mînler tevhîde başlar
Cennette yapılır köşkler
Kulun günâhın bağışlar
Cemiyetin hürmetine.
(Tevhîd)
Mü’mînler tevhîd ediyor
Koyup cennete gidiyor
Mü’mînler bayram ediyor
Cemiyetin hürmetine.
(Tevhîd)
Pîrimin ela gözleri
Ne şirindir sözleri
Donanmış hûri kızları
Cemiyetin hürmetine.
(Tevhîd)
“Şâh Hatâyî”m kendi bilir
Arayan özünde bulur
Cemde ölen şehîd olur
Cemiyetin hürmetine.
(Tevhîd)
TEVHÎD: (Her dörtlükten sonra söylenir) :
Hakk lâ ilâhe illallah
İllallah Şâh illallah
Ali Mürşîd güzel Şâh’ım
Şâh’ım eyvallah, eyvallah
Yâ Allah
Lâ ilâhe illallah.
Semâh (Üç tur):
Muhammed Mustafâ’nındır bu semâh
Aliyyü’l-Murtezâ’nındır bu semâh
Hatîce, Fâtımâ, Hasan, Hüseyn’indir bu semâh
DÜVAZİMÂM
Medet Ey Allah’ım medet
Gel dertlere dermân eyle
Yetiş yâ âl-i Muhammed
Gel dertlere dermân eyle.
(Tevhîd)
Ali benim gonca gülüm
Kesmem eteğinden elim
Hâlimizdir sana mâlûm
Gel dertlere dermân eyle.
(Tevhîd)
Hatîce’nin kızı Fatma
Elim al, yabana atma
Dergâhından mahrûm etme
Gel dertlere dermân eyle.
(Tevhîd)
Hasan, Hüseyin aşkına
Yardım eyle düşküne
Zeynel Âbidîn aşkına
Gel dertlere dermân eyle.
(Tevhîd)
Durduk Bâkır’ın katına
Câfer’in ilm-i zâtına
Mûsâ, Rızâ hürmetine
Gel dertlere dermân eyle.
(Tevhîd)
Şâh Takî’nin ve Nakî’nin
Kemteriyem Askerî’nin
Yarlığamak senin şânın
Gel dertlere dermân eyle.
(Tevhîd)
Var Allah’tan dilek dile
Mehdî Sâhib Zaman gele
Dedemoğlu secde kıla(66)
Gel dertlere dermân eyle.
(Tevhîd)
TEVHÎD: (Her dörtlükten sonra söylenir.)
Hakk lâ ilâhe illallah
İllallah Şâh illallah
Ali Mürşîd güzel Şâh’ım
Şâh’ım eyvallah, eyvallah
Yâ Allah
Lâ ilâhe illallah.
Semâhçılar dahil, tüm canlar secdeye kapanır. Pîr, gülbank ve bağlı olarak zâkirlerin hizmet duâsını okur.
Semâhçılar ve tüm bacılar ayağa kalkarak dâra dururlar(67).
Pîr, hizmet duâsını okur.
Semâhçılar Meydandan çıkarlar.
Carı çalınır. Pîr, hizmet ve dâr duâsını okur.
Arzu eden canlar tarafından, guruplar halinde yöresel semâhlar dönülür. Her gurubun döndüğü semâh sonunda Pîr, hizmet duâsı okur. (Müsâhip ve Düşkün Kaldırma erkânlarında yöresel semâhlar dönülmez.)
(58) Haşr 24: Allah’tır O! Haalik, Bâri’, Musavvir’dir O! En güzel isimler O’nundur. Göklerde ne var, yerde ne varsa O’nu tespih eder. Azîz’dir O, Hakîm’dir. (Öztürk: 1998, 507)
(59) Şugûle: Düşünce
(60) Tüm dervîşler secdeye iner, niyâz edip doğrulurlar. Bacılar sağ el işaret parmağından niyâz alırlar.
(60) Tüm dervîşler secdeye iner, niyâz edip doğrulurlar. Bacılar sağ el işaret parmağından niyâz alırlar.
(61) Tüm canlar ayakta dâra durur.
(62) Tüm canlar secdeye iner, tekrar dâra durur.
(63) Tüm canlar secdeye iner ve edeb-erkân üzere diz üstü otururlar.
(64) Burada bir dervîş ve Beş Bacı (Müsâhip olan dört can ile rehberleri) Semâha kalkarlar, Kırklar Semâhı başlar.
(65) Semâh dönenler, semâh sonunda, tüm hizmetlerde olduğu gibi, Meydanda dâra durarak hizmet duâlarını alırlar.
(66) Tüm canlar secde eder.
(67) Müsâhip ceminde, rehber ile birlikte dört Müsâhip.
HAZIRLAYAN:
ÇUBUK YÖRESİNDE ERKAN
Alper ÇAĞLAYAN
Ankara-2002