Celal Abbas’nın hayatı
Celal Abbas’nın hayatıBabası: Hz.Ali
Annesi: Ümmül-Benin
Lakabı: Sakka(su getiren), Ebu-l Fazl Abbas
Künyesi: Celal
Doğum yeri ve tarihi: Medine, M: 15 Mayıs 647
Şehadet yeri ve tarihi: Kerbela, M: 10 Ekim 680
Kabrinin bulunduğu yer: Kerbela
Yaşı: 33
Katili: Yezid ordusu
Zamanındaki halifeler: Muaviye, Yezid
Hz.Muhammed Hakk’a yürüdükten sonra Ehl-i Beyt’i-nin başına öyle belalar geldiki, okyanuslar mürekep ve ağaçlar kalem olsa dahi bunları yazmaya yetmez. Emeviler Muhammed Ali islamını kendi himayeleri altına almış, saltanatları doğrultusunda istedikleri gibi kullanıyorlardı. Kendi saltanatlarına karşı çıkanları ise öldürüyorlardı. On Iki Imamlar’ın hiç biri Hakk’ın emri ile Hakk’a yürümemişlerdir. Imam Mehdi’den hariç hepisi Emevi ve Abbasiler tarafından katledilmişlerdir. Allah’ın laneti Emevi ve Abbasi zalimlerinin canına olsun.
Celal Abbas, „Ya Hüseyin benim bilgim, cesaretim ve yiğitliğim babam Imam Ali’den, kardeşim Imam Hasan ve senden aldığım ilimlerdir. Ilham kaynaklarım sizlersiniz ve sonumun nasıl olacağını da, ben biliyorum dedi.
Celal Abbas islam dininin bayraktarı olan Ebu Talib’in oğlu Cafer Tayyar’dan sonra o kutsal görevi, kendisi almıştı. Emevi, Abbasi Arap putperestlerin islama karşı yaptıkları savaşlarda babası Hz.Ali’nin daha sonra da Abeleri Imam Hasan ve Imam Hüseyin’in bayraktarlıklarını yapıyor ve kahramanca savaşıyordu.
Kızgın Kerbela çölünde Muharrem ayının yedinci günü olmuştu. Ehli Beyt çocukları, kadınları ve yandaşları susuzluktan inim inim inliyorlardı. Yezid ordusu komutanlarının emirleri ile Fırat nehrinin etrafı kuş uçmayacak bir şekilde kuşatmışlardı. Imam Hüseyin ve Ehli Beyt’e bir damla su yasaklanmıştı.
Celal Abbas çocukların inim inim inlemelerine artık tahamülü kalmamıştı. Yezid ordusunu yarıp Fırat nehrine vardı. Yanındaki su kırbalarını doldurup çadırlara dönerken yolda, Yezid ordusunun ok saldırısına uğradı. Ilk ok, sol eline isabet etmişti. Celal Abbas su kırmasını düşürmemek için sağ eline aldı ve ikinci ok koluna değdi, bu seferde su kırbasını ağzıyla tuttu; bir taraftan savaşıyor diğer taraftan da su kırbalarına sahip çıkmaya çalışıyordu. Üst üste gelen ok darbeleriyle Celal Abbas atında yere düştü. Celal Abbas aldığı darbe ve ağrıları düşünmüyordu O, sadece masum çocuklara „size su getireceğim“ verdiği sözünü düşünüyordu. Ağzıyla tuttuğu su kırbalarıyla hızlı adımlarla koşmaya başladı.
Yezid ordusu komutanlarından Ömer bin Sa’d, askerlerine, Abbas canını korumak için değil Ehli Beyt ve çocuklarına su götürmek için mücadele ediyor. Hüseyin ve yandaşları bu sudan içerlerse bu sonumuz demektir.. Ey okçular durmayın su kırmalarını ve Abbas’ı oklayın dedi. Dolayısiyle Celal Abbas ve su kırmaları ok yağmuruna tutuldular. Başına isabet eden bir okla Celal Abbas kanlar içinde yere yıkıldı. “selam olsun sana ya Hüseyin” diye bağırınca ve bu sesi duyan Imam Hüseyin “işte benim belim şimdi kırıldı!...” diyerek feryada başladı.
Imam Hüseyin atına binerek Celal Abbas’ın bulunduğu hurmalıkların oraya gitti. Kanlar içinde kalan Celal Abbas, Imam Hüseyin’in kucağında son nefesini verirken; “Ya Hüseyin!... Senden bir ricam var, beni bu halimle çadıra götürme; o masumlar öldüğümü bilmesinler, çünkü ben Sakine’ye söz vermiştim, size su getireceğim diye.... Kerbela sahrasını zulümle al kanlara çeviren o zalim Yezidler buna fırsat vermediler, bir yudum suyu bile o mazlum ve masumlara layık görmediler.... Can feda olsun yolunda ey Şahid-i Kerbela...” dedi.
Imam Hüseyin, Celal Abbas’ın acısından yıkılmış bir halde çadırlara döndüğünde, çocuklar baba amcamız nerde diye Imam Hüseyin’e sorduklarında Imam Hüseyin, hıçkırıklara boğulmuştu. Kızı Sakine bir daha sorunca “Kızım, amcan şehit düştü” dedi.
Ceddin hakkı için unutma bizi
Gündüzde gecede zikredem sizi
Size yol değildir dağ-ova-yazı
Çağırdığım Celal Abbas gel yetiş
Dursun dede
Imam Muhammed Bakır, Kerbela katliamını tanımlarken, „Her gün aşura, her yer Kerbela“ buyurarak, her yerde ve her zaman Imam Hüseyin’in ve Kerbela şuhedalarının anılabileceğini belirtmiştir.
=Seyyid Hakkı=