Alevilikte Inanç - Seyyid Hakkı—Seyyid Hakkı, 1965 Dersim doğumlu ve Seyyid Seyfettin Ocağı evladı.—Allah Muhammed ya Ali.
Seyyid Hakkı
Seyyid Seyfeddin Ocağı

Müsahiplik ikrarı ve amacı.



Müsahiplik ikrarı ve amacı.
Mühahiplik; Namus hariç, herşey ortaktır yani canı cana, malı mala katmaktır. Ayrısı gayrısı yoktur, hem benim hemde senindir. 

Genel anlamda müsahiplik, otokontrol sistemidir yani öz denetimdir. Toplumda kişinin tepkilerini, davranışlarını veya başka amaca yönelme eğilimini denetlemektir. Diğer bir deyimle  suç işlemesine, kötülüğe yönelmesine, kötü işler yapmasına engel olmaktır. 

Müsahiplik, Arapça kökenli olan Muahede kelimesinin kökeninden gelmektedir. Sözleşme, antlaşma, karşılıklı kabullenme, yemin etme, söz verme, sahiplenme anlamlarına gelmektedir. 

Alevilikte ise, ikrar vermektir. İkrarın mana anlamı; Söz vermek, sahiplenmek, sahip çıkmak, kollamak, korumak, vs. anlamlarını içermektedir. Dolayısiyle Müsahipliğin dini, ahlaki, sosyal, madi ve manevi olmak üzere kendine özgü kuralları vardır. 

Bu kurallar; İkrar hakkına, Kul hakkına, anne baba hakkına, komşuluk hakkına, vs. riayet etmek ve diğer tarafta yalan, iftira, zina, kötüleme, çekiştirme yani dedikodu yapmaktan uzak durmaktır. 

Alevi inancına göre evlenecek olan her alevi, kendi kişiliğine denk düşecek bir Aleviyi inançsal tabanda kardeş edinmelidir. Bu kardeşlik, dünyevi yol kardeşliği ve ahiret kardeşliğidir. Öz kardeşlikten de ağır olan yol kardeşliği, bir zorunluluktur. Çünkü müsahiplik toplumsal dayanışmanın, yardımlaşmanın sistemidir. 

Bu kardeşlik, “kan kardeşliği” yani kan yolu ile akrabalık dışında kurulan sosyal ve toplumsal bir akrabalıktır. Kan bağına dayanan akrabalık bir anlamda zorunlu akrabalık iken manevi akrabalık ise, tamamen gönül rızalığı esasına dayalı bir akrabalıktır. İkrar bir kereye mahsus verilir ve ahirete kadar devam eder. 

Alevilikte ikrar vermek, yeniden doğmak demektir. İkrar vermek; Ateşten gömleğe, demirden leblebiye benzer. Giyebilen, yiyebilen ikrar sahibidir. Ikrardan dönmek, yol düşkünlüğüdür.   

Müsahipliğin amacı;
* zengin ve fakir olgusunu ortadan kaldırmak için maddi ve manevi yardımlaşmayı sağlamaktır,
* Canı cana, malı mala katmak yani namus hariç herşey ortaktır.
* Birisi bir diğerinin hatasına, suçuna ortaktır yani birbirinden sorumlu olmaktır,
* Iyi ve kötü günde birbirine yardımcı olmak yani olanın olmayana vermesidir,
* Yalan söylememek, harama el uzatmamaktır yani uyarmak ve engel olmaktır,
* Bir bütün olarak Eline diline beline sahip olmaktır yani karşılıklı denetimi sağlamaktır. 

Dolayısiyle Toplumda barış, huzur, mutluluk ve dostluğun sağlanması müsahiplik ilkesi ile mümkündür. Çünkü karşılıklı denetim vardır, gözetim vardır, hataya ve yanlışa yer vermeme çabası vardır. 

Nasıl musahip olunur?
Iyi anlaşan iki arkadaş „Yol kardeşi“ olmaya karar verdiklerinde önce ailelerinin ve eşlerinin bu konuda rızalıklarını almaları gerekiyor. 

Musahipler, iyi ve kötü günlerde, şartlarda birbirlerine yardımcı olmalıdırlar. Musahip eşler, birbirlerinin kardeşi ve çocukları da kendi çocukları sayılırlar. 

Musahipler arasında hem dinsel anlamda yol kardeşliği ve hem de toplumsal anlamda yol kardeşi oldukları için Musahip çocukları, asla birbirleri ile evlenemezler. 

Kan bağı ile oluşan kardeşlikte: Aile fertleri, sosyal ve toplumsal olarak birbirlerine karşı sorumluluk mecburiyeti yoktur. Yani kardeşler birbirlerinin hatasından sevabından sorumlu olmadıkları gibi cüzdanları da ayrıdır. Yardımlaşma, dayanışma söz konusu olabilir ancak musahiplikte ki gibi değildir. 

Musahiplikte ise: İki taraf birbirlerinin hatasından ve sevabından sorumludur. Namus dışında herşey ortaktır. Yani kurulan bu kardeşlik toplumsal sorumluluk ve paylaşım acısından kan kardeşliğinden daha kapsayıcı ve sorumluluk gerektiren bir işleve sahiptir. Kan kardeşleri arasında cüzdanlar ayrı olurken, müsahiplikte birdir çünkü ayrısı gayrısı yoktur. 

Bu sorumlulukları gönüllü olarak kabul eden iki aday pirlerine, mürşidlerine baş vururlar. Niyetlerini ifade ederler. Pirde onların konumunu, durumunu, birbirlerine olan muhabbetlerini araştırı, değerlendirir eğer şartlar uygun ise huzuruna çağırır. 

Pir, ikrara talip olanlara duasını verdikten sonra, musahipliğin zorluklarını anlatır.

Özetle:
1-Birbirinize ölünceye kadar yardımcı olacaksınız.
2-Yalan söylemiyecek, haram yemeyeceksiniz.
3-Elinize dilinize belinize sahip çıkacaksınız.
4-Birinizin günahından, hatasından diğeriniz sorumlu olursunuz. O nedenle birbirinizin suç işlemesine engel olacaksınız der. 

Bu kardeşliğin sürüp sürmeyeceğine dair kendilerine bir yıl zaman süresi verilir. Bu süre içerisinde; Muhabbetlerinde, dostluklarında, sevgilerinde, niyetlerinde herhangi bir sorun çıkmamışsa ve ikrarları hoşnutluk içinde sürmüş ise tekrardan pire baş vururlar. 

Pir, sonra bu gönülülere bir yıl süre vererek; bu kardeşliğin sürüp sürmeyeceğini hayatınızda bir deneyin der. Bu süreden sonra hoşnut olarak müsahiplikleri sürerse gene pire baş vururlar. Bu kez pir, cumayı perşembeye bağlayan gecede görgü cemini yapar. Bu iki istekli veya başka istekli varsa onlarla birlikte yapılacak musahip cemine katılırlar. Beyaz dikişsiz, süssüz elbiseler giyerler. Yapılan törenle müsahiplik erkanına girmiş olurlar. 

Bir Alevi yerleşiminde örneğin; köyde oturan herkesin müsahip olduğu düşünülürse ve musahiplerin de bu ilkelere bağlı yaşamı olursa, gerçekten o yerleşme toplumsal anlamda birliğin, kardeşliğin, hoşgörünün, toplumsal barışın, maddi ve manevi bölüşümün, hakça yapıldığı bir toplumsal system yapısı oluşmuş olur. 

Sonuç itibariyle müsahip olacak her bir çift, anlaşa bileceği kişi ile müsahip olmaları erkandır. Müsahiplik kurallarını yerine getirebilenler müsahip olabilirler. 

Imam Cafer-i Sadık, Muhammed Ali yolunda; „Pir dindir, müsahip imandır. Ve yine Imam Cafer-i Sadık derki; „Muhamed iman, Ali dindir. Dininden, imanından dönen Muhammed Ali yolundan dönmüştür“ der.  

Müsahiplik erkanı, Görgü Ceminde cemaatın şahitliğinde yapılır. Görgü cemindeki katılımcılar bir anlamda müsahip olmuş, yola girmiş olanlardır. Görgü cemlerinde her şey daha disiplinli ve kuralcıdır. Musahip olmayanlar bu ceme alınmazlar. 

Hakk meydanında, pir huzurunda, cemaatın şahitliğinde ikrar verildiği zaman ikrar veren taliplere Pirin uyarısı; „Ey talip ikrar ağırdır, süremezsiniz; Ateşten gömlek demirden leblebi, kılıçtan keskin kıldan incedir”. Taliplerin cevabı; “Pirin himmeti ve canların yardımı ile ikrar sahibi olacağız” der. 

Müsahipliğin kaynağı, Hz.Muhamme ile Hz.Ali’nin birbirlerine ikrar verip müsahip oldukları Kırklar Cemi’ne dayanır.
=Seyyid Hakkı=

Alevilikte Inanç - Seyyid Hakkı sayfamızı önerelim ve yönlendirelim. => Facebook Sayfamız: Seyyid Hakkı SH => YouTube Kanalımız: Alevilikte Inanç-Seyyid Hakkı => Facebook grubumuz: Ehlibeyt Hizmet Dergahı Aşk ile Canlar...