Alevilikte Inanç - Seyyid Hakkı sayfamızı önerelim ve yönlendirelim. Seyyid Hakkı, 1965 Dersim doğumlu ve Ehli Beyt yazarı, Seyyid Seyfettin Ocağı evlatlarındandır. Aşk ile Canlar...
Seyyid Hakkı
Seyyid Seyfeddin Ocağı

Alevi Dosyasına Tepkiler

Alevi Dosyası´na Tepkiler  

Alevilerin içindeki bulunduğu fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koyabilmek. Bu fotoğrafı daha da netleştirebilmek amacıyla, sizlerden gelen tepkilere burada yer vereceğiz.

Değerli Milliyet Okurları,

Alevi Dosyası. dizimizin başında da belirttiğimiz gibi, amacımız Türkiye toplumunu oluşturan mozaikte önemli bir yeri olan Alevilerin içinde bulunduğu durumu yansıtabilmekti. 11 gün devam eden dizi yayınlanmaya başladığı günden bu yana sadece Alevi örgütlerinin temsilcilerinden ve Alevi vatandaşlarımızdan değil, toplumun çok farklı kesimlerinden de telefon ya da elektronik postalar aracılığıyla tepki aldık. Büyük çoğunluğu teşekkür içeren bu tepkiler içinde, çok az da olsa, Dizinizin şu bölümünde ağır suçlama var. Karşıdaki insana da söz hakkı verin tarzı eleştiriler de oldu.

Bazı okurlarımız da kadınların ve ozanların düşüncelerine yer vermediğimiz için sitemlerini iletti ki bu kuşkusuz en hak verdiğimiz eleştiriydi. Bizi telefonla arayan ve düşüncelerini e-postayla iletenlere tepkilerini yazmalarını önerdik ve son güne kadar bekledik. Mesajlardaki kutlama ve övgü dolu ifadelere tekrar teşekkür ediyoruz. Dzinin başında da belirttiğimiz gibi amacımız tarafları karşı karşıya getirmek ya da bazı kesimleri eleştirmek değil, Alevilerin içindeki bulunduğu fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koyabilmek. Bu fotoğrafı daha da netleştirebilmek amacıyla, sizlerden gelen tepkilere burada yer vereceğiz. Kuşkusuz gazete sayfalarının elverdiği ölçüde...Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır


Aleviler solu birleştirmeli

Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu İkinci Başkanı / Veli Güneş

Türkiye. deki genel seçimlerden sonra Alevi toplumunun yapması gereken değerlendirmeyi, sizin şahsınızda tarafsız yayınıyla Milliyet gazetesi yapmıştır. Bugün Türkiye’deki süreç Aleviler aleyhine işlemesine rağmen, Aleviler 22 Temmuz seçimlerinden sonra, yapması gereken değerlendirmeyi yapmadıkları gibi sessiz kaldılar. Bu dizi Alevi toplumunun içinde bulunduğu durumu düzeyli bir şekilde ortaya koymuştur. Size bu nedenle teşekkürü bir borç bilirim. Sayın İzzettin Doğan’ın bugün şeriata doğru giden Türkiye’nin bu hale gelmesinde önemli rol oynayan 12 Eylül darbesinin mimarlarının kurdurduğu, MDP’nin kurucu üyesi olması, aslında çok şeyi anlatıyor. Sayın Doğan son seçimde, halen Maraş, Çorum katliamları ile ilgili kendisiyle yüzleşme cesaretini göstermeyen MHP’yi Alevilere adres gösterdi. MHP’ye oy vermelerini istedi. Sayın Doğan’ın Alevi-İslam söylemi aslında Sünni vatandaşlarımıza karşı saygısızlıktır. Biz Alevi-Sünni kardeşliğini savunuyoruz ama farklılıklarımız var. Biz tüm inanç gruplarına saygı duyarken, aynı şekilde saygı bekliyoruz.  Sayın İzzettin Doğan, .Zorunlu din dersleri aldırılsın, Madımak müze olsun, Diyanet İşleri kaldırılsın. Söylemleri ile günah çıkarıyor. Gelinen süreçte Sayın Doğan duvara toslamıştır. Sayın Doğan bugün demokratik Alevi hareketine dolaylı da olsa bir çağrı yapıyor. Aynı zamanda bir özeleştiri olan bu çağrıyı olumlu buluyorum. Alevi örgütleri Doğan.ı dikkate almalı, cem evlerinin ibadethane olması, zorunlu din derslerinin ve Diyanet.i kaldırılması konusunda verilen hak mücadelesinde Cem Vakfı da olmalı.


Kadınlarımıza da yer vermeliydiniz

Fatma Ayfer Güvercin

Çok büyük emek vererek, nakış nakış işleyerek yaptığınız bu çalışma, Alevi  camiasından  birçok  insana ulaşmış oldu. Her birimiz biraz kendimizi bulduk söyleşilerde, sizi kutlarım.  Gazetenizin  röportajlarda Alevi toplumundan farklı görevlerden, farklı konumlardan kişilere ve dolayısıyla görüşlere olabildiğince yansız olarak yer vermesinin, Türk yayıncılık sektöründe nadir rastladığım bir tarz olduğunu belirtmek isterim. Elbette Alevi camiasında da farklı bakış açıları, konulara farklı yaklaşımlar vardır. Alevi inancı ve anlayışı farklılıklara açık, onları reddederek değil, onlarla yüzyüze gelerek, yanıt vermektedir. Bu Alevi inancının, anlayışının bize sunduğu bir artıdır. Asıl yücelik de budur. Bütün bu değişik bakış açıları, gelenekler ve değinilen gerçekler bize yansımış oldu, teşekkürler.

Umarım son olmaz

Ancak kadınlarımızın kadın yanlarıyla bizlere söyleyeceklerine de yer vermeliydiniz diye düşünüyorum. Alevilik konusunda söyleyecek sözü olan kadınlarımız da vardır. Çalışmanızın bu bağlamda eksik bulduğum yanını belirtmek isterim.  Yaptığınız bu çalışma umarım son olmaz. Sizden Alevi inancını, anlayışını ve geleneklerini bilen birçok insanın sunacağı değerlerin bizlere ulaşmasında aracı olmanızı bekliyorum.

Kadın erkek eşitliği nerede?

Gülümser Keleş

Biz Aleviler eşitlikten bahsediyoruz ama gazetelerde hep erkekler ön planda. Dedeler Kurulu denilince de, analar geriye itiliyor.  Kadın erkek eşitliği konusunda biraz hassasım. Dizinizde Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu İnanç Kurulu Üyesi Fatma Koç’a ya da Almanya Kadınlar Kurulu Başkanı Mürvet Öztürk’e de yer verseydiniz çok iyi olurdu.

Alevi doğmak Alevi olmaya yetmez...

Oktay Ulucan

Önce emeğinizden dolayı size, açıklamalarından dolayı da yöneticilerimize teşekkür ederim. Alevi örgütlenmesine 17 yıl emek vermiş, .tabandan. birisi olarak önemli gördüğüm bir kaç noktada görüşlerimi sunmak istiyorum. Alevi olmanın veya Alevilik adına açıklama yapmanın belirli kuralları vardır. Alevi bir anne ve babadan olmak, Alevi olmak anlamına gelmez. Bireyin kendisi bu değerleri yaşatıyorsa Alevi.dir. Alevilik, emeğin üstünlüğünü ve rızalığı öne alarak kamil insan olmasıdır. Aleviliğin devamı  şu dört unsura bağlıdır; Talip, Rehber, Pir ve Mürşit. En altta Aleviliğe talip olmak gerekir. Talip olmak için Musahip kavline girmek ve ikrar vermek gerekir. Aksi halde Alevilik sadece anlatılır. Bu vesile ile Alevi kuruluşları kendilerine seçecekleri yöneticilerin konumlarını iyi değerlendirmelidir. Yaşadığımız  şu Avrupa coğrafyasında Alevilerin merkezi Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) bünyesindeki federasyonlar ile Alevi kültür merkezleridir ve 1998 mayısında yüzde 98 oyla kabul edilen AABF programıdır.

Alevilerin  İslamın içinde-dışında olması tartışması, toplumu bölmekten öte bir şey değildir. Tabanın sesi Sünni inanışın karşısındaki yorumdur. Avrupa’da ve Türkiye’de Alevi kuruluşlarının ayrışmaları Aleviliğin felsefesine ters olduğu gibi yaşamsal faaliyetleri de etkilemektedir. Bu konunun örneği Alevilerin siyasete müdahalesi değil, siyasetin Alevilere müdahalesi ile ortadadır. En kısa zamanda Alevi kuruluşları farklılıklarını bir yana bırakıp temel değerler üzerinde birleşmelidir. 

Parti kurmaktan bahsedilmektedir. Bu yanlıştır. Cem Vakfı yöneticilerinin gafletten
uyanmaları gerekmektedir.

Hiç sorulmamış soruları sordunuz

Yazar Hüseyin Demirtaş

Alevilik Dosyası, bu alanda son yıllarda yapılan en iyi çalışmalardan biri. Diziye büyük emek verildiği ortada. Belki de ilk defa muhataplarına bugüne kadar pek sorulmayan, sorulsa da cevabı tam alınamayan konularda ustalıkla cevap alınmış. Söyleşiler ayrıca Alevilerin kendi aralarındaki tartışmaları, çatışmaları, düş kırıklıklarını ve bazı ortak noktaları da samimi bir şekilde gözler önüne serdi. Ancak Alevilik çok derin bir konu. Uzun bir yazı dizisi olmasına rağmen Aksu’nun çalışmasıyla tek başına kamuoyuna anlatılamaz. Bu nedenle bu dizi bir kitap haline getirilmelidir. Bu çalışmanın bir son olmamasını; önümüzdeki aylarda bu türden ufuk açıcı başka dizilerin yapılmasına vesile olmasını dilediğimi de belirtmeliyim. Titiz bir şekilde hazırlanmış bu diziden dolayı Recai Aksu’yu ve dizinin yayınına imkân tanıdığı için Milliyet Avrupa’yı kutlarım.


AABF güven tazelemeli

Avukat Seydi Koparan / AABF Yönetim Kurulu Üyesi

Yazı  dizisini  tamamen  okudum. Alevilerin sorunlarını, söz sahibi kişilerin ağzından açıkça öğrenmiş olduk. Dizinizde düşünceler çok açık seçik ifade edilmiş. Yaptığınız söyleşiler sorunlarımıza ışık tutuyor. Alevi öneticileri ve kurumları bundan sonra yeni bir vizyonla toplumun önüne çıkmalı. Bu dizide ortaya çıkan dağınıklık, insanların birbirine olan güvensizliği ortadan kaldırılmalı. İlk etapta bu görev Almanya Alevi Birlikleri Federasyonuna düşüyor. Alevi toplumunun yapısına göre siyasette ağırlığı olmadığı kesin. Türkiye’de siyasete yetkin bir şekilde ağırlığını koyması gereken Alevi toplumu, son seçimde de görüldüğü gibi bütünlük arz etmemesi nedeniyle tek ses çıkaramamıştır.  Alevi kurumları seçimlerde kendi aralarında uzlaşamamışlardır. Bunun birçok nedeni var ama en büyük neden kişisel ihtiraslardır. Sonuç olarak Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu yeni bir koncept ve yeni bir vizyonla Alevi toplumunun önüne çıkmalı. AABF güven tazelemeli, yönetimini yenilemeli. Alevi toplumuna ayna olan, tarafsız yazı dizinizden dolayı sizi ve Milliyet’i kutlarım.


Gelecek için umutluyum

Ali Aytekin / Hamm ve Çevresi Hacı Bektaş Veli Alevi Kültür Merkezi Başkanı

Değişik Alevi kurumlarının sunduğu açıklamalardan Aleviler arasında görüş ayrılıkları olduğunu bir kez daha okumuş olduk. Çoğunun birlikten yana olduklarını dile getirmeleri, bu olumlu açıklamaları gelecek için umut verici bir durum. Açıklamaların çoğu yerinde kendimi bulduğumu, bazı ifadelere ise karşı olduğumu belirtmek isterim. Özellikle İslam’ın içi ve dışına yönelik açıklamalarda Dedeler Kurulu Başkanı Cafer Kaplan’ın açıklamalarına katıldığımı, İslam dışını savunanlarda anlam veremediğimi dile getirmek isterim. Bu çalışmanızdan dolayı size tekrar teşekkür ediyorum.

Veliyettin Ulusoy örnek alınmalı

Hayrullah Akkaya / Su TV Yönetim Kurulu Başkanı:

Hacıbektaş Veli Dergâhı Postnişini Veliyettin Ulusoy ile yaptığınız söyleşiyi çok anlamlı buldum. Alevi öğretisini böylesine duyarlı, böylesine açık, böylesine öğretici bir şekilde, insanın içini ısıtan bir şekilde anlatması ve açıklaması beni etkilediğini söylemeden edemeyeceğim. Alevi öğretisi bu, insan felsefesi bu. İnanç önderi Veliyettin Ulusoy’u okurken bir deryaya dalıyorsunuz.  Alevi toplumunu birliğe ve bütünlüğe  çağıran, şekilciliği  en  büyük tehdit olarak değerlendiren  Hacıbektaş Veli Dergâhı Postnişini Veliyettin Ulusoy.un düşüncesi Alevi hareketinin önünü açacağına inanıyorum. Sayın Ulusoy’un sözleri örnek alınmalı. Yaptığınız yazı dizisi için sizi ve sayfalarını Alevilere açan Milliyet’i kutlar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

 

Yazı dizinizin genelinden edindiğimiz izlenim, Alevilerin bir biri ile kavgalı, bir birine küs olduğudur. Bu da, Alevilerin tüm örgütlülüklerine rağmen, dağınık ve kendi kendini tartışan bir konumda olmalarının nedenini oluşturuyor.

Aleviler Ortak Aklı Kullanmalı

Hasan Kaya

Alevilik Türkiye’nin vazgeçilmez bir rengidir. Yıllarca gözden uzak tutulmaya çalışılmış olmasına rağmen solmayan bu rengin yeniden gün ışığına çıkması ile sevindiğimiz bir dönemi geride bıraktık. Şimdi bu rengin bizzat Alevilerin eli ile soldurulmaya çalışıldığı bir dönemde bulunuyoruz.

Yazı dizinizin genelinden edindiğimiz izlenim, Alevilerin bir biri ile kavgalı, bir birine küs olduğudur. Bu da, Alevilerin tüm örgütlülüklerine rağmen, dağınık ve kendi kendini tartışan bir konumda olmalarının nedenini oluşturuyor.

Buna Aleviliğin inanç boyutu ve Aleviliğin tanımındaki kafa karışıklığı eklenince, Alevi örgütlerinin giderek daralmasını kaçınılmaz olmakta.

Oysa yazı dizisinin bize gösterdiği bir diğer boyut da şudur; Aleviler ortak aklı kullanmanın olanaklarını yaratabilirlerse birçok sorunlarını kolaylıkla aşabilirler.

Bunun için terk edilmesi gerekenlerin başında ise, günü kurtarmak adına içine girilen çalışma ve eylemlerden bir an önce vazgeçmesi gelmektedir. Ancak olmazsa olmazlardan biri, Alevilerin, mutlaka kendi oluşturdukları platformlarda sorunlarını etraflıca tartışmanın zeminlerini yaratmaları gerektiğidir.

Recai Aksoy ve Milliyet Gazetesi’nin “Alevi Dosyası” yazı dizisi içinde yaptığını, Aleviler bilinçli olarak kendi oluşturdukları değişik platformlarda yaparak, çalışmalarını şekillendirip programlaştırarak, yollarına birlik içinde emin adımlarla devam edebilirler.

Yazı dizisinin bize gösterdiği bu önemli noktanın altını bir daha çizerek, Alevilerin bu şansı değerlendireceklerini umut ediyorum. Zira salt Aleviler için değil, Türkiye’nin tüm renkleri ile daha yaşanılası bir ülke olmasının buna bağlı olduğuna inanıyorum.

Son olarak bu dizinin hazırlamasında, başta Recai Aksu olmak üzere tüm emek verenlere teşekkür ediyorum.


İslam içi Tartışmaları nedeniyle Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan’ı eleştirdi

Hasan Kılavuz

Türk basınında zaman zaman Alevilerle ilgili röportajlar yapılsa da, Alevi kurum ve kuruluşlarının yöneticileri pek konuşturulmaz. Oysa Alevilikle ilgili görüşleri birinci elden duymak oldukça önemlidir. Yaptığınız söyleşilerde Aleviliğin İslam içi ve dışı tartışmalarının Aleviliğe zarar verdiğini ileri sürenler oldu! Oysa bu tartışmalar, yüzlerce yıldır tabu sayılan konuların özgür ve medeni bir biçimde tartışılmasına herkesin fikrini söylemesine yol açtı. Bu tartışmalar insanların yasak çemberini kırarak kendini olduğu gibi ifade etmesine yardımcı oluyor. 

Alevilik kendi başına bir inanç Yine bu röportajlarda fikirlerini beyan edenlerden ve kamuoyunda Alevi dedesi olarak bilinenlerden bir kısmı Aleviliğin İslam’ın özü olduğunu iddia ederek, Aleviliğin kendi başına bir inanç olduğunu reddediyorlar. Bir vakfın temsilcisi olan bu dede, AABF Başkanı Sayın Turgut Öker’in de ifade ettiği gibi kendisini Şeyhülislam gibi görerek Alevilik konusunda fetva veriyor. Kendisine Alevi Seyidi diyor ve mürşitlik postunda oturduğunu iddia ediyor. Alevilikte bu makamda oturan seyitler kâmil olur, Alevilikte dört kapı içindeki marifet kapısında bulunurlar. Marifet kapısının en önemli makamı dil terbiyesidir. Bu dede bu makama yakışmayan bir dil ile Alevi kurum ve kuruluşlarının  yöneticilerini  zır cahillikle ve Alevilik konusunda bilgisizlikle suçluyor. Bu suçlamayı yapanın vebali ağırdır, ömrü boyunca darda dursa aklanmaz! Hiç bir gün pirinin huzurunda eğilip dua almayan, musahibiyle cemde görülmeyen, taliplerine uğrayıp hallerini sorgulamayan, onlara sahip çıkmayan bu şahıs bu ağır suçlama cesaretini nerden alıyor?

Yoksa kendisine sarmaladığı hukuk cübbesinden mi alıyor? Evet, kadıların, müftülerin de cübbeleri var. Vakıf sorumlusu bu dede İslam’ın kural ve kaidelerini, emir ve buyruklarını toplu iğne başı kadar yerine getirmiyor. Dedelik ismini kullanarak Alevileri arkadan ite ite camiye doğru götürmeye çalışıyor, ama ömrü vefa etmez. Bu röportajdaki söylemleri ile içine girdiği şeriat girdabından çıkması oldukça zor. Alevilik gibi yüce bir inancı götürüp İslam’ın içine sokanların elinde tespih, ayağında takunya ile imamın arkasında saf tutmaları lazım. Ecdatlarımız bunu yapmadıklarına göre, Alevilik kuralları, kaideleri, emir ve uyruklarıyla kendi başına yüce bir inançtır!


İslam’ın Alevi yorumuyuz

Hıdır Akpınar

Böblingen Alevi Bektaşi Kültür

Alevi toplumunun önünü açan bu yazı dizisi nedeniyle Recai Aksu’nun şahsına ve Milliyet gazetesine çok teşekkür ediyorum. Bu toplumun dinini ve inancını yeniden keşfetmenin gereği yok. Bizden öncekiler nasıl yazdıysa inancın ve dinin özü de odur. Bu yolu kuranlar, bu inancı yerine getirenler, eline, beline diline ilkelerini zorunlu kılmışlar. Alevilikte Musahip olmadan yola- erkâna, Pir olmadan da Alevi olunmaz. Bunlar Alevilerin Alevi olmak için, yola girmek, talip olmak için olmazsa olmazlarıdır. Bizleri bekleyen üç tehlike:  1-Alevileri Sünnileştirmek isteyen düşünce! 2.Alevileri İran Şiası doğrultusunda Şiileştirmek isteyen zihniyet! 3.Alevileri yalnız Anadolu’ya özgü bir inanç olarak görüp, dini bağlantısını koparmak, yani toplumu dinsizliğe götürmek! Cemlerimizde Allah Muhammet- Ali üçlemesini bir söylüyorsak, biz işte oyuz. Yani İslam’ız. Yani İslam’ın Alevi yorumuyuz. Eğer ki İslam’ı, Sünni İslam (şeriat) veya İran Şiiliği derseniz, biz hiç birisi değiliz, olamayız. Dünya görüşümüzde yasam tarzımızda, aynı değil. Alevi önderlerini bir arada uzlaşarak, yan yana konferanslar toplantılar yaparak, bu halkın birliği ve beraberliği için özveride bulunarak toplumsallaşmayı ve birlikteliği ön planda tutmalıyız. Su anda ülkemizin durumu ortada duruyor? Bu yolun hakkı için herkes bir daha düşünmeli. Hak-Muhammet-Ali yardımcımız olsun.


AABF Başkanı Öker günümüz Pir Sultan’ı

Ufuk Eşsiz

Alevi dünyasına ışık tuttuğunuz için sonsuz teşekkürlerimi iletiyor, bu muhabbetlerin devamını beklediğimi belirtmek istiyorum. Sayın AABF Başkanı Turgut Öker in söylediklerine aynen katılıyorum. Günümüzün Pir Sultan.ı olarak adlandırılan sayın Başkanımızın arkasındayız!!! Sayın Turgut Öker özüyle, sözüyle, farklı, dürüst, dinamik, çalışkan, yürekli durusuyla Aleviler adına bir gururdur...!!


Aleviler laikliğin sigortası

Yıldız Akalın

HDF Genel Başkan Yardımcısı

Merkezi Başkanı: Alevilik konusunda açtığınız sayfa, gerçekten çok önemli bir adım. Objektif bir yazı dizisi aynı zamanda çok cesur bir adım. Bunların tartışılması gerekiyordu. Her görüşün açıkça yansıtılması ve yorumu okuyucuya bırakılması ayrıca tutarlı bir yaklaşım. Aleviler çok açık ve aydın bir toplum.  Aleviler Türkiye’de laikliğin sigortası olan bir toplum. Bizler sayenizde Alevileri daha yakından tanıma imkânı bulduk. Aleviliğin bir kalıp olmadığını, Aleviler içinde farklı düşünenler olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Yazı dizisini kitap halinde yayınlarsanız, geleceğe ışık tutacak bir belge bırakarak önemli bir görevi yerine getirmiş olursunuz. Tüm içtenliliğimle kutluyorum.

Ayrı düşünmek birlikteliğe engel olmaz

Mehmet Ali Ölmez

Cem Vakfı Avrupa Koordinatör Yardımcısı

İnsanlar farklı düşünebilirler. Ayrı düşünmek birlikteliğe engel olmaz. Toplumumuzun çıkarları gereği birlikte hareket etmeliyiz. Çünkü dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeler Alevilerin aleyhinedir.  Diziyi okuduğumda, Alevi örgütlenmelerinde hizmet vermiş şahsiyetlerin kırgınlıklarını hissettim. Dizi sayesinde, şu ana kadar kapsamlı bir şekilde göremediğim düşünce ve anlayışları görebilme ve çok geniş bilgi edinme imkânım oldu. Bütün Alevi örgütlerinde faaliyet gösteren arkadaş ve canlarımız bu diziyi temin ederek bir kez daha incelemeli. Aleviler kendi değer ve düşüncelerini bu diziyle daha iyi tanıma imkânı buldu. Dizideki her şahsiyetin söylemleri ciddiyle alınmalı. Bugüne kadar Türk basınında, günlük gazetelerde bu kadar kapsamlı, ayrıntılı, objektif bir yazı yayınlanmadı. En önemli yanı, tüm Alevi örgütlenmelerine öncülük yapmış şahsiyetlerle yapılmış söyleşiler olması. Alevi toplumunun önünü açan bu yazı dizisi nedeniyle Recai Aksu’nun şahsına ve Milliyet gazetesine çok teşekkür ediyorum.


Alevi ozanlarını unutmuşsunuz

Ozan Şafak Altun:

Yazı dizinizde yaşayan Alevi halk ozanlarınıunuttuğunuzu fark ettim. Ancak röportajlar için izlediğiniz akılcıyolu övmeden geçemeyeceğim. Geçmişte böylesi yayınlar çok oldu. Her yayın iyi niyetle başlar, kötü ve aralamacıbir niyetle biterdi. Bu redaksiyondan mıyoksa derin devletin 4. Kolunun müdahalesinden mi anlaşılmazdı. Umarım sizin yazınız başladığı gibi hoşgörüyle biter.

***
 
Recai Aksu

Alevilikte Inanç - Seyyid Hakkı sayfamızı önerelim ve yönlendirelim. * YouTube, Alevilikte inanç-Seyyid Hakkı kanalımız: https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62 * YouTube, Hakk Dergahı TV kanalımız: https://www.youtube.com/@hakkdergahitv8618 * Facebook, Hakk Dergahı muhabbet grubumuz: https://www.facebook.com/groups/244039227002241 * Fcebook, Hakk Dergahı Ilim Irşad sayfamız; https://www.facebook.com/profile.php?id=100057353323519 * WEB sayfamız, Alevilikte Inanç-Seyyid Hakkı; https://www.alevilikte-inanc.de/ * Facebook, Seyyid Hakkı özel sayfamız; https://www.facebook.com/SeyyidHakkiAL/ Aşk ile Canlar...